kömürlük

......................................................................................................................

mancarlı pide

mancarlı pide

beni tanıyor musun, bana dokundun mu daha önce

tenimin ne kadar hassas olduğunu biliyor musun

eşyaların köşelerine çaptığımda haftalarca geçmediğini morlukların

vücudumda kaç benim var, acaba sende kaç tane var

ellerin küçük mü benimkiler gibi

evrenin neresindesin, aynı şehirde miyiz, yoksa komşu muyuz

bir araya geldik mi hiç, birlikte çay kahve içtik mi

ikisine de şeker koymam ben mesela

bunu kesin bilmiyorsundur

hikâyemi biliyor musun peki

sana çocukluğumu anlatmış mıydım

sen bana anlattın mı nasıl bir çocuk olduğunu

anlatmak ister misin

biliyor musun ben küçükken hiç anahtar deliklerinden bakmadım

biliyordum çünkü kilitli kapıların ardındakilerin benim

                                                 zihnimde canlandırdıklarımdan daha heyecan verici olmadığını. büyüdüm huyum değişti

sana nasıl hitap etmeliyim

738000522 diye mi, yoksa yedi yüz otuz sekiz milyon beş yüz yirmi iki diye mi

rakamların estetiğine inanır mısın

sen de benim gibi hastanede mi doğdun

hastanede doğan herkese bir numara verirler

yaşamımız boyunca verilen rakamlarım toplamı ömrümüzden daha fazladır

öldüğümüzde de bir rakamımız olur

bazı insanlar tamamen rakamsız doğar ve rakamsız ölürler

öldükten sonra da devam eder fakat bize resmi olarak ölüme kadar

                                                                                             verirler rakamları

öldükten sonra dönüşülen maddenin kodları evrenseldir artık.

benim dönüşeceğim maddenin kodlarıyla senin dönüşeceğin

                                                                                             maddenin kodları aynı mıdır acaba

ben hep ara yüzlerle iletişim kurarım, çok nadirdir ara yüz kullanmadığım

seviştiklerime ara yüz koymam mesela

nedenini anlatırım istersen

ben bir muhasebeci ya da bankacı değilim

rakamlarla sürekli çalıştığım bir işim yok

rakamlara neden bu kadar düşkün olduğumu bilmiyorum

sayılarla rakamlar arasındaki ilişki adaletsiz

her rakam bir sayı olurken her sayı bir rakam olamıyor

sinirlendiğimde içimden saymaya başlarım

sıfırı orijin alırım hep

ileri ve geri gitmeyi huy edindim

zihnime gelen bazı düşünceleri yine bu yöntemle

                                                              uzaklaştırırım ki gündüz düşlerine yer açılsın

geceleri uyku tutmayınca beden sağlığım için sayarım

                                                              yine sıfırı orijin alarak tabi

çitten koyunları değil, rakamları anlatırım

basamaklar artıkça rakamlar atlamakta zorlanır

rakamlar diyorum aynı anda hiç atlayamıyorlar çünkü

genelde eksi ya da artı altı basamaklılarda uyurum

şans oyunlarında mutlaka yedi rakamını yazarım

telefon numaramda da mutlaka olmalı

paylaştığınız çocukluk fotoğraflarınızdan çok etkileniyorum

astigmatlı ve sağ bir yetmiş beş, sol iki derece olan gözlerime

                                                               üniversiteye kadar mercek takmamak için direndiğimi               biliyor musun

sonra yenildim ve taktım

gör ve çiz dediler, göremedim çizemedim

daha önce gördüklerime hiç benzemiyorlardı çünkü

sonra uzunca bir süre gerçekliği aradım

sonra aramayı bıraktım, onun gelmesini bekliyorum artık

sana geldi mi mesela, geldiyse bana anlatsana

sen de çok katlı mısındır benim gibi

ben kaç tane olduğumu kestiremiyorum bazen

sen beni gözetlerken ben regl sancısı çekiyor olabilirim

ya da ben seni gözetlerken diş ağrısı çekiyor olabilirsin.

belki de ruhun acıyordur, benim acır da genelde

sen hiç istemediğin bir şeyi yaptın mı

ben mesela bir gün böbrek yemeğe çalıştım

ilk lokmada durdum, tabaktaki böbreğe damlayan gözyaşlarıma

                                                                      bakıp daha çok ağladım

anneannemim böbreğini tükürdüm, yiyemedim

sen sakatat yer misin

şuan hiçbir ara yüz görseli yok aramızda

yandaki rakamlar ve bu metin bir de şuan dinlediğin sesim

hangisi daha içsel geldi, metin mi rakamlar mı, sesim mi

yoksa kesinlikle bir resim mi istiyorsun

bugün sana bir resim vermek istemedim

sana özel olsun istedim. sonra istersen paylaşırsın benimle

                                                                       resimlerini söz hiçbir yorum yapmam

çünkü onlar sensin

benim için şu an okuduğun bu metin, yandaki rakamlar

                                                                       ya da dinlediğin sesim, üçü de eşit mesafede

seni hayal etmeyi seviyorum çünkü

istiklal caddesinin kalabalığında savrulurken burnuma

                                                                        hep mancarlı pide kokusu gelir

mancar dediğime bakma ıspanaktır aslı

bir anlamı yok mancar denmesinin

anneannem öyle derdi, yerel bir söylem

şile’de ıspanağa mancar derler

öyle duymuş büyüklerinden ve kabul etmiş ıspanağın mancar olduğunu.

ben inkar ettim senelerce.

hayır dedi, o mancarlı pide

şimdi fiziksel olarak dünyada değil ve ben mancarlı pide diyorum

belki anneannem bir mancara dönüşmüştür diye

bu yeme eylemini yapabiliyorum mesela

buraya gelirken hangi rakamlar bir araya geldi

saat kaçtı, ne kadar sürdü, kaç kilometre, kaç adım attın

istiklal caddesi’nde kaç kişi var sence

kaç kişiye çarptın ya da kaç kişi sana çarptı

kaç kişiyle göz göze geldin? trafikte kaç tane mavi renkli araç vardı

şu an okuduğum metinde kaç tane kelime var

mesela bu metni okurken kaç resim karesi geçti gözünün önünden

resimlerimizin arasında kaç benzerlik var acaba

yalnız mısın

şu an aynı havayı soluduğun, evet evet burada.

o kaç yaşındadır, iç çamaşırlarının renginin kodu nedir

daha önce karşılaştınız mı acaba

ortak bir kodunuz mutlaka vardır onunla.

nasıl kokuyor, sen ne kokusu alırsın mesela en çok

minumum görselliğine rağmen sana sunduğum bu yapıt bir gün

                                                                               yok edilebilir tıpkı yanı başımızdakiler gibi

o yüzden arada kalma. hadi beni bul ve mancarlı pide yiyelim

yanında çay olmazsa olmaz. biraz laflarız

dedikodu da yaparız yüz yüze

sonra istersen anlatırsın sadece kodlarına baktığım hikâyeni

yeni kömürlükler olan server'larda


''sergi metni-2015''  

     

           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder