Tanrılarımız suskun olmalı
Çocukluğa yaslanmış korkutmalara
İçinde narince dolaşan karmaşık
Bir teselli verciler yalvaran
Toprak ananın kucağında
Lanetli çocuk oyunları
Edebi olanın tozu
Adına molekül demekten aciz
Benim tanrım hala ellerini sabunluyor
Kar yağdığını sandığım
Lavlar yükseliyor yanmaya ne hacet
Acılarımız içkinliklerimiz
Bir sarkaç ucunda
Salındıkça midemiz bulanıyor
Bizli mısralar ben olamamış
Yanağını okşayan karahindibağ
Nasıl da savrulmayı bekler
Dokunmadan rüzgârdan ürkek
Ahenk zevk pınarında boğulmuş
Koca bir boşluk
Uyum günah kapılarını tıklayan
Nefes almadan sözcükleri kusan ardıl oyunları
Herkesin bildiği hikâyelerin
Bilinmeyenleri...
Şifreli diller uyduran annem
İncinmemiz dilden öte
06.12.2024